7 Mart 2021 Pazar

II- Zülkarneyn Seddi’nin Yapısında Zamana Bağlı Olarak Meydana Gelen Değişiklikler

“Artık ne onu aşabildiler, ne de delebildiler.” (18/Kehf/97) İnşa edildiği günden beri Zülkarneyn Seddi yıkılmamış ve kıyamete kadar da yıkılmayacaktır. Zülkarneyn Seddi o kadar muntazam, o kadar sağlam bir şekilde inşa edilmiş ki ancak  ”……Rabbimin va'dettiği an gelince, onu dümdüz edecektir. Rabbimin va'di de haktır.” (18/Kehf/98)

Bu set, yapımında kullanılan malzemeler ve mimari özelliklerinden dolayı, inşa edildiği günden kıyamete kadar yıkılmayacak, yani bilmediğimiz veya tahmin edemediğimiz kadar uzun bir süre kendini muhafaza edecek ve ancak kıyamete yakın bir dönemde yıkılacaktır.

Peki, dünya ne zamandan beri bir manyetik alana sahiptir ve kendini nasıl muhafaza etmektedir? Yani yerin manyetik alanının tesiri veya etkisi de Zülkarneyn Seddi gibi uzun bir süre devam edebilir mi? Ve dünyanın manyetik alanının tesiri de Zülkarneyn Seddi gibi bir gün ortadan kalkabilir mi?

Ayrıca, Hadis-i Şerif’lerde, Zülkarneyn Seddi’nde düzenli günlük değişikliklerin meydana geldiği ve bu değişikliklerin set yıkılıncaya kadar da devam edeceği izah edilmektedir. Peki, dünyanın manyetik alanında da bu şekilde günlük değişiklikler meydana gelmekte midir?

Yine Hadis-i Şerif’lerden, Zülkarneyn Seddi’nin en az 1400 yıl önce tahrip olmaya başladığı, bu tahribatın da kıyamete kadar süreceği ve nihayetinde setin yıkılacağı anlaşılmaktadır. Peki, yerin manyetik alanında da böyle bir tahribatın olması söz konusu mudur? Eğer böyle bir durum varsa bu ne zaman başlamıştır?

Kısaca Dünyanın manyetik alanında da Zülkarneyn Seddi’nde ki gibi zamana bağlı değişiklikler oluyor mu?

Zülkarneyn Seddi’nde Meydana Gelen Zamana Bağlı Değişiklikler ve Dünya’nın Manyetik Alanı

Gerek paleomanyetik[a] çalışmalar (lav ve tortulardan elde edilen veriler) ve gerekse diğer alanlarda yapılan araştırmalar, dünyanın milyarlarca yıldır bir manyetik alana sahip olduğunu göstermektedir. 117,151 Bilim adamları gezegenimizin yaratıldığı ilk dönemlerde, yani yaklaşık 4,5 milyar yıl önce, dünyanın bir jeodinamoya sahip olduğunu ve çekirdeğin oluşumundan kısa bir süre sonra veya aynı anda bu mekanizmanın çalışmaya başladığını ileri sürmektedirler. 151 Jeodinamo daha öncede izah edildiği gibi dünyanın çekirdeğinde sürekli elektrik akımları oluşturan veya üreten bir mekanizmayla açıklanmaktadır. Ve eğer böyle bir mekanizma veya yerin manyetik alanının kendini yenileme özelliği olmasaydı, enerjisinin en fazla 20 000 117,151 veya 100 000 yıl 161 içerisinde tamamen tükenmiş olabileceği ifade edilmektedir. Fakat yerin milyarlarca yıldır bir manyetik alanı vardır 117,151 ve tıpkı Zülkarney Seddi gibi kendini hala bir şekilde muhafaza etmektedir.

Diğer taraftan, dünyanın manyetik alanında, bölgesel ve zamana bağlı olarak önemli değişikliklerin meydana geldiği bilinmektedir. Dünyanın manyetik alanında meydana gelen bu değişiklikler uzun süreli ve kısa süreli değişiklikler olmak üzere iki sınıfa ayrılmaktadır. Yerin manyetik alanında 5-10 yıl veya daha fazla zaman aralıklarında meydana gelen değişimlere uzun süreli veya seküler değişimler adı verilmektedir. Bu değişimler iç kaynaklıdır ve doğrudan çekirdek alanı veya ana alana bağlı olarak meydana gelmektedir. 148,152,153,162,163 Kısa süreli oluşan değişimler ise dış kaynaklıdır ve genellikle bir saniyelik fraksiyonlardan birkaç yıldan daha fazla olmayan zaman aralıklarında meydana gelen değişikliklerdir. 144,148,152,153,162,164

 

Dünya’nın Manyetik Alanında Meydana Gelen Seküler Değişiklikler

Yerin manyetik alanında meydana gelen uzun süreli fakat muntazam olmayan değişikliklere seküler değişimler adı verilmektedir. Bunlar yıllar veya yüzyıllar boyunca meydan gelen değişimlerdir. 147,148,152,153,162,163,165,166 Dünya çekirdeğinin dinamik yapısıyla yakın ilişkisi olan bu değişimler, çekirdek proçesiyle ilişkili iki farklı zaman skalasında meydana gelmektedir. Bunlardan birincisi, onlarca yıllık zaman ölçeklerinde açıkça hissedilebilen nondipol alan[b] değişiklikleri, ikincisi ise, yüzlerce veya binlerce yıllık zaman süresinde oluşan ana dipol alan[c] değişimleridir. 152,153,162 Ana dipol değişimlerinin, sıvı çekirdeğin yerkürenin diğer katmanlarından daha hızlı veya daha yavaş dönmesiyle ilişkili olduğu, daha hızlı dönmesinin ters manyetik kutuplanmaya, daha yavaş dönmesinin ise düz (yani bugünkü) manyetik kutuplanmaya neden olduğu, kutup değişimlerinin meydana geldiği dönemlerde ise yerin manyetik alanın sıfırlandığı ileri sürülmektedir. 59,148 Farklı zamanlarda oluşan volkanik kayaçlar üzerinde yapılan manyetik araştırmalar da, bu kayaçlardan bir kısmının şimdiki jeomanyetik alan yönünde, bir kısmının ise tam ters yönde mıknatıslanmış olduklarını göstermiştir. Böylece, jeomanyetik alanın, jeolojik çağlar boyunca birçok kez yön değiştirdiği, yani ters döndüğü anlaşılmıştır. 59,116,117,139,154 Bununla birlikte bu değişikliklerin ortalama 300 bin yılda bir meydana geldiği, son 800 bin yıl içerisinde ise böyle bir değişikliğin gerçekleşmediği tespit edilmiştir. 59,117,167,168

Yerin manyetik alanı zaman zaman tesirini veya etkisini kaybetmesine rağmen, bir süre sonra kendini yenileyerek işlevini sürdürmeye devam etmektedir. Bu döngü aslında sadece jeomanyetik alan için değil bütün mahlûkat için geçerli olan ilahi bir kanundur. Tıpkı her gecenin ardından yeni bir günün gelmesi gibi, tıpkı bir meyve ağacının her yıl yeniden meyve vermesi gibi, tıpkı buharlaşan suyun tekrar suya dönüşmesi gibi ve aslında Cenab-ı Hakk’ın (cc) dilediği gibi,

”…..Şüphesiz O, başlangıçta yaratmayı yapar, sonra, iman edip salih ameller işleyenleri adaletle mükâfatlandırmak için onu tekrar eder….” (10/Yunus/4)

Fakat yüz binlerce yıl geçmiş olmasına rağmen, jeomanyetik alanda bu şekilde bir değişiklik meydana gelmemiştir ve bu sürecin daha ne kadar süreceği ve nasıl sonuçlanacağı da bilinmemektedir. Bir başka değişle bu gecikme manyetik alanın bir daha tesirini kaybetmeyeceğinin mi, yoksa ani ve şiddetli bir çöküşün mü habercisi olup olmadığı bilinmiyor. Halbuki ”….Allah, gökler ile yeri ve ikisi arasındakileri………belirli bir süre için yaratmıştır….” (30/Rum/8) ”……sonra dönüşünüz yalnızca banadır. İhtilafa düştüğünüz şeyler hakkında aranızda ben hükmedeceğim.” (3/Ali İmran/55)

Bu nedenle yerin manyetik alanının bir daha tesirini kaybetmeyeceğini düşünmek çok akıllıca olmayacaktır. Ayrıca jeomanyetik alanda meydana gelen bu değişiklikler, tamamen çekirdeğin dinamik yapısından kaynaklanmaktadır. Çekirdeğin bu yapısal özelliklerinden dolayı, jeomanyetik alan daha önce yüzlerce kez tesirini kaybetmiştir ve eğer yine kaybedecek ve Zülkarneyn Seddi gibi bir gün yıkılacaksa, yine aynı sebepten dolayı tesirini kaybedecek veya yıkılacaktır. Daha sonra yeni bir kutup yer değişimi ve nihayet güneşin battığı yerden doğuşu…….

Evet, Zülkarneyn Seddi, eğer dünyanın çekirdeği ve bu yapıdan kaynaklanan manyetik alansa, yerin manyetik alanı kesinlikle bir gün tesirini kaybedecektir. Eğer değilse yine kaybedecektir. ”Çünkü Rabbimin va'dettiği an gelince, onu dümdüz edecektir. Rabbimin va'di de haktır.” (18/Kehf/98) ve set yıkılınca yerin manyetik alanı da dâhil olmak üzere canlı cansız her şeyin sonu gelecektir.

Bu konuyla ilgili yapılan çalışmalarda, Zülkarneyn Seddi gibi, jeomanyetik alanın da her gün biraz daha fazla tahrip olduğunu veya zayıfladığını, 117,144,152,162,168-171 manyetik alan şiddetinde son 400 yıl içerisinde yılda % 0,05, 117,152,162 son 150 yıl içerisinde ise % 5-8 oranında azalma olduğunu göstermiştir. Bilim adamları bu oranın doğal azalma hızından 10 kat fazla olduğunu, 144,170,171 son 30-40 yılda ise bunun daha fazla arttığını ifade etmektedirler. 152,162,170,171 Bazı araştırmacılar, bu verileri yaklaşan kutup değişim ihtimalinin orijinal ve ilk delilleri olarak kabul etmektedir 117,171 ve eğer manyetik alan şiddeti bu hızla azalmaya devam ederse, yerin manyetik alanının en az 200 yıl, en fazla 1000 veya 124 2000 yıl sonra 151,159 tümüyle ortadan kalkacağını ileri sürmektedirler.

 

 

1900’den 2000 yılına kadar yerin manyetik alan şiddetinde meydana gelen değişiklikleri gösteren grafik. (Patil A, et al. Indian Institute of Geomagnetism, Mumbai. Fifteenth Indian Expedition to Antarctica, Scientific Report, 1999; Dept of Ocean Developm, Tech Pub No. 13, syf: 21-37)

 


Diğer taraftan yerin manyetik alan şiddetinde meydana gelen bu azalmanın yaklaşık 2000 yıl önce, 152 bir çalışmada geçen bin yıl içerisinde, 151 farklı bir çalışmada ise, MS 350’den sonra başladığı belirtilmektedir. 171 Yine Mısır bölgesinde yerin manyetik alanında meydana gelen seküler değişimleri incelemek amacıyla yapılan bir araştırmada, son 6000 yıl içerisinde dünyanın manyetik alanında önemli dalgalanmaların olduğunu, MS yaklaşık 250±50’de maksimum düzeye ulaşan manyetik alan şiddetinin, daha sonra giderek azaldığı tespit edilmiştir. 166


Son 12 000 yıl içerisinde yerin manyetik alan şiddetinde meydana gelen değişimleri gösteren grafik. Yerin manyetik alan şiddetinin son 3000 yıl içerisinde bir pik yaptığı, fakat geçen bin yıl içerisinde başlayan azalmanın halen daha devam ettiği ve bu azalmanın son 150 yıl içerisinde doğal azalma hızından 10 kat daha fazla olduğu, son 30–40 yılda ise bu azalmanın daha fazla arttığı belirlenmiştir. (Knudsen MF, et al. Variations in the geomagnetic dipole moment during the Holocene and the past 50 kyr. Earth Planetary Science Letters, 2008; 272:319-329 )


 Bu bilimsel bilgilerle uyumlu olarak, şu Hadis-i Şerif’ten de jeomanyetik alan gibi Zülkarneyn Seddi’nin de en az 1400 yıl önce tahrip olmaya başladığı ve setin zamanla tahrip olarak nihayet yıkılacağı anlaşılmaktadır.

“…Resulullah (sav) bir gün korkulu bir vaziyette odaya girdi. Şöyle diyordu: "La ilahe illallah, yaklaşan bir beladan Arabın vay haline. Bu gün, Ye’cüc ve Me’cüc’ün seddinden şöyle bir gedik açıldı." başparmağı ile şahadet parmağını halka yaparak gösterdi. Ben: "Ey Allah’ın Resulü, yani içimizde salih kimseler olduğu halde toptan helak mi olacağız?" dedim. "Evet, dedi, fenalıklar artarsa öyle olur.” 1,11,24,53

 

Dünya’nın Manyetik Alanında Meydana Gelen Kısa Süreli Değişiklikler

Yerin manyetik alanında meydana gelen bu değişiklikler genellikle, manyetik anomaliler, manyetik fırtınalar ve günlük değişiklikler olarak sınıflandırılmaktadırlar.

Manyetik anomaliler; Bunlar manyetik maden yataklarından kaynaklanan ve bölgelere bağlı küçük ölçekli manyetik değişimlerdir. 124

Manyetik sarsıntılar; Bazı günlerde manyetik alanda ani değişiklikler meydana gelir ve manyetik alan şiddeti birden artar ve bu artış günlerce sürer. Seküler değişikliklerin bir parçası olarak kabul edilen manyetik alanda ki bu değişikliklere manyetik sarsıntı veya manyetik fırtınalar adı verilmektedir. 124,153 Manyetik sarsıntıların görüldüğü dönemlerde, radyo yayınlarında kesintilerin oluştuğu ve kutup bölgelerinde aurora adı verilen ışıma veya ışıkların ortaya çıktığı belirtilmektedir. 124

Günlük değişiklikler; Yerin manyetik alanında, sürekli, hafif fakat düzenli olarak meydana gelen değişikliklerdir. 124,149,164,165,172 Yapılan çalışmalar, bu değişikliklerin, güneşin manyetik alanı, güneş lekelerinin[d] manyetik alanı ve güneş rüzgârlarının yoğunluğu ve hızında meydana gelen değişimlerin bir sonucu olduğunu göstermiştir. 149,152,164,165,172-175 Bu değişiklikler 24 saat süresince devam eder ve dünyanın gündüz tarafında ki manyetik alan şiddeti gece tarafından en az iki kat daha fazladır 149,152,164,165,172-181 ve bu fark ekvator bölgesinde 20 katına kadar çıkmaktadır. 152,182

Bu yönüyle yerin manyetik alanı, güneşten etkilenen ve gündüzleri daha güçlü geceleri ise daha zayıf olan Zülkarneyn Seddi’yle birebir örtüşmektedir. Ayrıca yapılan araştırmalar, Zülkarneyn Seddi gibi, yerin manyetik alan şiddetinin de güneşin doğmasından sonra öğleye kadar arttığını, öğle vaktinde maksimum düzeye ulaşan manyetik alan şiddetinin öğleden sonra tekrar azalmaya başladığını ve bu azalmanın da gece yarısına kadar devam ettiğini göstermektedir. 164,178-181 Burada üzerinde durulması gereken önemli bir nokta da, Zülkarneyn Seddi’nde sürekli meydana gelen ve yıkılacağı güne kadar da meydana gelecek olan bu günlük değişikliklerin, aynı şekilde jeomanyetik alanda da meydana gelmesidir.

Ve şu anda söylenebilecek tek bir şey var;

“……Rabbimin sözlerini yazmak için denizler mürekkep olsa ve bir o kadar da ilave etsek; Rabbimin sözleri tükenmeden önce denizler tükenirdi.” (18/Kehf/109)

 

 

Yerin manyetik alanında meydana gelen günlük değişiklikleri gösteren grafik. Bu grafikte, tıpkı Ye’cüc ve Me’cüc’ün Zülkarneyn Seddi’ne her gün verdikleri tahribata veya sette meydana gelen günlük değişikliklere benzer şekilde,  yerin manyetik alanının güneşin doğmasından sonra öğleye kadar arttığı,  öğle vaktinde maksimum düzeye ulaşan manyetik alan şiddetinin öğleden sonra tekrar azalmaya başladığı ve bu azalmanın da gece yarısına kadar devam ettiği görülmektedir. (Buchanan SK, et al. Marine magnetic data processing in equatorial regions off Ghana.  Geophys J Int, 1996; 125: 123-I31)



Evet, Ayet-i Kerime’lerle vücut bulan ve Cenâb-ı Hakın (cc) en sevgili kulu, kâinatın efendisi ve iki cihan serveri Hz. Muhammed Mustafa’nın (sav) o mübarek ifadeleriyle teferruatı işlenen Zülkarneyn Seddi, doğrusunu Allah (cc) bilir ama bu defa bilimsel araştırmalarla uyumlu, hem de her yönüyle uyumlu olarak artık karşımızda durmaktadır. Bu nedenle daha önce yorumlanan, fakat geldiğimiz şu aşamada yoruma fazla da ihtiyacı olmadığı görülen ve bu bilimsel verileri bire bir karşılayan ve hatta daha fazlasını izah eden, şu Hadis-i Şerif’i olduğu gibi sunmak, okumak ve karşısında huşu ile sükût etmek ve daha sonra Cenâb-ı Hakka (cc) yönelerek hamd ve sena etmek, şu anda yapılabilecek en doğru hareket olacaktır.

……Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ye’cüc ve Me’cüc (seddi) her gün kazarak nihayet Güneş’in ışığını görmeye yakın, başlarındaki kişi onlara: "Haydi dönün, kazımıza yarın devam ederiz!" der. Allah Teâlâ hazretleri, sabah oluncaya kadar seddi eski güçlü haline iade eder. Bu hal onların müddetleri doluncaya kadar devam edecek. Vakit dolup da Allah onları insanların üzerine göndermek istediği zaman, aynı şekilde yine kazacaklar, Güneş’in ışığını görecekleri gedik açılacağı zaman, başlarındaki "haydi dönün inşaallah yarın kazmaya devam ederiz" diyecek. Onlar da "inşallah!" diyecekler; ertesi gün gelecekler. Bu sefer seddi bıraktıkları gibi bulacaklar. Yine kazacaklar, bu sefer insanların üzerine çıkacaklar …….” 1,2,11,53,54

İşte ”….O, Allah’tır. O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur……” (28/Kasas/70)

”O, gökleri ve yeri örneksiz yaratandır. Bir işe hükmetti mi ona sadece “ol” der, o da hemen oluverir.” (2/Bakara/117)

”O, yaratan, yoktan var eden, şekil veren……” (59/Haşr/24)

”….gaybı da, görünen âlemi de bilendir……” (59/Haşr/22)

Bilmeyenler, “Allah bizimle konuşsa, ya da bize bir mucize gelse ya!” derler. Bunlardan öncekiler de tıpkı böyle, bunların dedikleri gibi demişti…… (2/Bakara/118)

 

 

 

 

 



[a] Paleomanyetizma: Yerin manyetik alanının jeolojik geçmişteki davranışlarının incelenmesi

[b] Nondipol alan: Dipolsüz alan yerkürenin çekirdek-manto sınırında türbülans şeklindeki sıvı hareketleriyle oluşan alan

[c] Ana dipol alanı: Dipol alan, yerkürenin yüksek sıcaklık ve elektriksel iletkenliğe sahip sıvı dış çekirdeğinden doğar. Dipol alanın en önemli özelliği, tıpkı bir çubuk mıknatısta olduğu gibi iki kutuba sahip olmasıdır. Dipol alanın bu kutupları yerkürede kuzey ve güney manyetik kutuplar olarak yer alırlar.  Dipol ve dipolsüz alanın herikisi birlikte esas yermanyetik alanını oluştururlar.

[d] Güneş lekeleri: Güneş yüzeyi üzerinde yoğunlaşan manyetik alanlardır. Bu bölgeler güneş üzerinde siyah lekeler gibi görülürler ve orta büyüklükte bir güneş lekesi aşağı yukarı dünya kadar büyüktür.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Pozitif Bilimler Yönünden Zülkarneyn Seddi

  Pozitif Bilimler Yönünden   ZÜLKARNEYN SEDDİ MEHMET ALİ NUR Rahman ve Rahim olan Allah’ın (cc) adıyla Yoktan var eden, evreni yaratıp ge...