“Artık ne onu aşabildiler, ne de
delebildiler.” (18/Kehf/97) İnşa edildiği günden beri Zülkarneyn Seddi
yıkılmamış ve kıyamete kadar da yıkılmayacaktır. Zülkarneyn Seddi o kadar
muntazam, o kadar sağlam bir şekilde inşa edilmiş ki ancak ”……Rabbimin
va'dettiği an gelince, onu dümdüz edecektir. Rabbimin va'di de haktır.” (18/Kehf/98)
Bu
set, yapımında kullanılan malzemeler ve mimari özelliklerinden dolayı, inşa
edildiği günden kıyamete kadar yıkılmayacak, yani bilmediğimiz veya tahmin
edemediğimiz kadar uzun bir süre kendini muhafaza edecek ve ancak kıyamete
yakın bir dönemde yıkılacaktır.
Peki,
dünya ne zamandan beri bir manyetik alana sahiptir ve kendini nasıl muhafaza
etmektedir? Yani yerin manyetik alanının tesiri veya etkisi de Zülkarneyn Seddi
gibi uzun bir süre devam edebilir mi? Ve dünyanın manyetik alanının tesiri de
Zülkarneyn Seddi gibi bir gün ortadan kalkabilir mi?
Ayrıca,
Hadis-i Şerif’lerde, Zülkarneyn Seddi’nde düzenli günlük değişikliklerin
meydana geldiği ve bu değişikliklerin set yıkılıncaya kadar da devam edeceği
izah edilmektedir. Peki, dünyanın
manyetik alanında da bu şekilde günlük değişiklikler meydana gelmekte midir?
Yine
Hadis-i Şerif’lerden, Zülkarneyn Seddi’nin en az 1400 yıl önce tahrip olmaya
başladığı, bu tahribatın da kıyamete kadar süreceği ve nihayetinde setin
yıkılacağı anlaşılmaktadır. Peki, yerin
manyetik alanında da böyle bir tahribatın olması söz konusu mudur? Eğer böyle
bir durum varsa bu ne zaman başlamıştır?
Kısaca Dünyanın manyetik alanında da Zülkarneyn
Seddi’nde ki gibi zamana bağlı değişiklikler oluyor mu?
Zülkarneyn Seddi’nde Meydana Gelen
Zamana Bağlı Değişiklikler ve Dünya’nın Manyetik Alanı
Gerek paleomanyetik[a] çalışmalar (lav ve tortulardan
elde edilen veriler) ve gerekse diğer alanlarda yapılan araştırmalar, dünyanın
milyarlarca yıldır bir manyetik alana sahip olduğunu göstermektedir. 117,151
Bilim adamları gezegenimizin yaratıldığı ilk dönemlerde, yani yaklaşık 4,5
milyar yıl önce, dünyanın bir jeodinamoya sahip olduğunu ve çekirdeğin
oluşumundan kısa bir süre sonra veya aynı anda bu mekanizmanın çalışmaya
başladığını ileri sürmektedirler. 151 Jeodinamo daha öncede izah
edildiği gibi dünyanın çekirdeğinde sürekli elektrik
akımları oluşturan veya üreten bir mekanizmayla açıklanmaktadır. Ve eğer böyle
bir mekanizma veya yerin manyetik alanının kendini yenileme özelliği olmasaydı,
enerjisinin en fazla 20 000 117,151 veya 100 000 yıl 161 içerisinde tamamen tükenmiş olabileceği ifade edilmektedir. Fakat yerin
milyarlarca yıldır bir manyetik alanı vardır 117,151
ve tıpkı Zülkarney Seddi gibi kendini hala bir şekilde muhafaza etmektedir.
Diğer
taraftan, dünyanın manyetik alanında, bölgesel ve zamana bağlı olarak önemli
değişikliklerin meydana geldiği bilinmektedir. Dünyanın manyetik alanında
meydana gelen bu değişiklikler uzun süreli ve kısa süreli değişiklikler olmak
üzere iki sınıfa ayrılmaktadır. Yerin manyetik alanında 5-10 yıl veya daha
fazla zaman aralıklarında meydana gelen değişimlere uzun süreli veya seküler
değişimler adı verilmektedir. Bu değişimler iç kaynaklıdır ve doğrudan çekirdek alanı veya ana alana bağlı olarak meydana gelmektedir. 148,152,153,162,163
Kısa süreli oluşan değişimler ise dış kaynaklıdır ve genellikle bir saniyelik
fraksiyonlardan birkaç yıldan daha fazla olmayan zaman aralıklarında meydana
gelen değişikliklerdir. 144,148,152,153,162,164
Dünya’nın Manyetik Alanında Meydana
Gelen Seküler Değişiklikler
Yerin
manyetik alanında meydana gelen uzun süreli fakat muntazam olmayan
değişikliklere seküler değişimler adı verilmektedir. Bunlar yıllar veya
yüzyıllar boyunca meydan gelen değişimlerdir. 147,148,152,153,162,163,165,166 Dünya çekirdeğinin dinamik
yapısıyla yakın ilişkisi olan bu değişimler, çekirdek proçesiyle ilişkili iki
farklı zaman skalasında meydana gelmektedir. Bunlardan birincisi, onlarca
yıllık zaman ölçeklerinde açıkça hissedilebilen nondipol alan[b]
değişiklikleri, ikincisi ise, yüzlerce veya binlerce yıllık zaman süresinde
oluşan ana dipol alan[c]
değişimleridir. 152,153,162 Ana dipol
değişimlerinin, sıvı çekirdeğin yerkürenin diğer katmanlarından daha hızlı veya
daha yavaş dönmesiyle ilişkili olduğu, daha hızlı dönmesinin ters manyetik
kutuplanmaya, daha yavaş dönmesinin ise düz (yani bugünkü) manyetik kutuplanmaya
neden olduğu, kutup değişimlerinin meydana geldiği dönemlerde ise yerin
manyetik alanın sıfırlandığı ileri sürülmektedir. 59,148 Farklı
zamanlarda oluşan volkanik kayaçlar üzerinde yapılan manyetik araştırmalar da,
bu kayaçlardan bir kısmının şimdiki jeomanyetik alan yönünde, bir kısmının ise
tam ters yönde mıknatıslanmış olduklarını göstermiştir. Böylece, jeomanyetik
alanın, jeolojik çağlar boyunca birçok kez yön değiştirdiği, yani ters döndüğü
anlaşılmıştır. 59,116,117,139,154 Bununla birlikte bu
değişikliklerin ortalama 300 bin yılda bir meydana
geldiği, son 800 bin yıl içerisinde ise böyle bir değişikliğin gerçekleşmediği
tespit edilmiştir. 59,117,167,168
Yerin
manyetik alanı zaman zaman tesirini veya etkisini kaybetmesine rağmen, bir süre
sonra kendini yenileyerek işlevini sürdürmeye devam etmektedir. Bu döngü
aslında sadece jeomanyetik alan için değil bütün mahlûkat için geçerli olan
ilahi bir kanundur. Tıpkı her gecenin ardından yeni bir günün
gelmesi gibi, tıpkı bir meyve ağacının her yıl yeniden meyve vermesi gibi, tıpkı
buharlaşan suyun tekrar suya dönüşmesi gibi ve aslında Cenab-ı Hakk’ın (cc)
dilediği gibi,
”…..Şüphesiz O,
başlangıçta yaratmayı yapar, sonra, iman edip salih ameller işleyenleri
adaletle mükâfatlandırmak için onu tekrar eder….” (10/Yunus/4)
Fakat
yüz binlerce yıl geçmiş olmasına rağmen, jeomanyetik alanda bu şekilde bir
değişiklik meydana gelmemiştir ve bu sürecin daha ne kadar süreceği ve nasıl
sonuçlanacağı da bilinmemektedir. Bir başka değişle bu gecikme manyetik alanın bir
daha tesirini kaybetmeyeceğinin mi, yoksa ani ve şiddetli bir çöküşün mü
habercisi olup olmadığı bilinmiyor. Halbuki ”….Allah, gökler ile yeri ve ikisi
arasındakileri………belirli bir süre için yaratmıştır….” (30/Rum/8) ”……sonra
dönüşünüz yalnızca banadır. İhtilafa düştüğünüz şeyler hakkında aranızda ben
hükmedeceğim.” (3/Ali İmran/55)
Bu
nedenle yerin manyetik alanının bir daha tesirini kaybetmeyeceğini düşünmek çok
akıllıca olmayacaktır. Ayrıca jeomanyetik alanda meydana gelen bu
değişiklikler, tamamen çekirdeğin dinamik yapısından kaynaklanmaktadır.
Çekirdeğin bu yapısal özelliklerinden dolayı, jeomanyetik alan daha önce
yüzlerce kez tesirini kaybetmiştir ve eğer yine kaybedecek ve Zülkarneyn Seddi
gibi bir gün yıkılacaksa, yine aynı sebepten dolayı tesirini kaybedecek veya
yıkılacaktır. Daha sonra yeni bir kutup yer değişimi ve nihayet güneşin battığı
yerden doğuşu…….
Evet,
Zülkarneyn Seddi, eğer dünyanın
çekirdeği ve bu yapıdan kaynaklanan manyetik alansa, yerin manyetik alanı
kesinlikle bir gün tesirini kaybedecektir. Eğer değilse yine kaybedecektir. ”Çünkü Rabbimin va'dettiği an gelince, onu
dümdüz edecektir. Rabbimin va'di de haktır.” (18/Kehf/98) ve set yıkılınca yerin
manyetik alanı da dâhil olmak üzere canlı cansız her şeyin sonu gelecektir.
Bu
konuyla ilgili yapılan çalışmalarda, Zülkarneyn Seddi gibi, jeomanyetik alanın
da her gün biraz daha fazla tahrip olduğunu veya zayıfladığını, 117,144,152,162,168-171 manyetik alan şiddetinde son
400 yıl içerisinde yılda % 0,05, 117,152,162 son 150 yıl içerisinde ise % 5-8 oranında azalma olduğunu göstermiştir.
Bilim adamları bu oranın doğal azalma hızından 10 kat fazla olduğunu, 144,170,171
son 30-40 yılda ise bunun daha fazla arttığını ifade etmektedirler. 152,162,170,171 Bazı araştırmacılar, bu verileri
yaklaşan kutup değişim ihtimalinin orijinal ve ilk delilleri olarak kabul
etmektedir 117,171 ve eğer manyetik alan şiddeti bu
hızla azalmaya devam ederse, yerin manyetik alanının en az 200 yıl, en fazla
1000 veya 124 2000 yıl sonra 151,159
tümüyle ortadan kalkacağını ileri sürmektedirler.
Diğer
taraftan yerin manyetik alan şiddetinde meydana gelen bu azalmanın yaklaşık
2000 yıl önce, 152 bir çalışmada geçen bin yıl içerisinde, 151
farklı bir çalışmada ise, MS 350’den sonra başladığı belirtilmektedir. 171
Yine Mısır bölgesinde yerin manyetik alanında meydana gelen seküler değişimleri
incelemek amacıyla yapılan bir araştırmada, son 6000 yıl içerisinde dünyanın
manyetik alanında önemli dalgalanmaların olduğunu, MS yaklaşık 250±50’de maksimum düzeye ulaşan manyetik
alan şiddetinin, daha sonra giderek azaldığı tespit edilmiştir. 166
![]() |
Son 12 000 yıl içerisinde yerin manyetik alan şiddetinde meydana gelen değişimleri gösteren grafik. Yerin manyetik alan şiddetinin son 3000 yıl içerisinde bir pik yaptığı, fakat geçen bin yıl içerisinde başlayan azalmanın halen daha devam ettiği ve bu azalmanın son 150 yıl içerisinde doğal azalma hızından 10 kat daha fazla olduğu, son 30–40 yılda ise bu azalmanın daha fazla arttığı belirlenmiştir. (Knudsen MF, et al. Variations in the geomagnetic dipole moment during the Holocene and the past 50 kyr. Earth Planetary Science Letters, 2008; 272:319-329 ) |
Bu bilimsel bilgilerle uyumlu olarak, şu Hadis-i Şerif’ten de jeomanyetik alan gibi Zülkarneyn Seddi’nin de en az 1400 yıl önce tahrip olmaya başladığı ve setin zamanla tahrip olarak nihayet yıkılacağı anlaşılmaktadır.
“…Resulullah (sav) bir gün korkulu bir
vaziyette odaya girdi. Şöyle diyordu: "La ilahe illallah, yaklaşan bir
beladan Arabın vay haline. Bu gün, Ye’cüc ve Me’cüc’ün seddinden şöyle bir
gedik açıldı." başparmağı ile şahadet parmağını halka yaparak gösterdi.
Ben: "Ey Allah’ın Resulü, yani içimizde salih kimseler olduğu halde toptan
helak mi olacağız?" dedim. "Evet, dedi, fenalıklar artarsa öyle
olur.” 1,11,24,53
Dünya’nın Manyetik Alanında Meydana
Gelen Kısa Süreli Değişiklikler
Yerin
manyetik alanında meydana gelen bu değişiklikler genellikle, manyetik
anomaliler, manyetik fırtınalar ve günlük değişiklikler olarak
sınıflandırılmaktadırlar.
Manyetik anomaliler; Bunlar
manyetik maden yataklarından kaynaklanan ve bölgelere bağlı küçük ölçekli
manyetik değişimlerdir. 124
Manyetik sarsıntılar;
Bazı günlerde manyetik alanda ani değişiklikler meydana gelir ve manyetik alan
şiddeti birden artar ve bu artış günlerce sürer. Seküler değişikliklerin bir
parçası olarak kabul edilen manyetik alanda ki bu değişikliklere manyetik
sarsıntı veya manyetik fırtınalar adı verilmektedir. 124,153
Manyetik sarsıntıların görüldüğü dönemlerde, radyo yayınlarında kesintilerin
oluştuğu ve kutup bölgelerinde aurora adı verilen ışıma veya ışıkların ortaya
çıktığı belirtilmektedir. 124
Günlük değişiklikler;
Yerin manyetik alanında, sürekli, hafif fakat düzenli olarak meydana gelen
değişikliklerdir. 124,149,164,165,172
Yapılan çalışmalar, bu değişikliklerin, güneşin manyetik alanı, güneş
lekelerinin[d]
manyetik alanı ve güneş rüzgârlarının yoğunluğu ve hızında meydana gelen
değişimlerin bir sonucu olduğunu göstermiştir. 149,152,164,165,172-175
Bu değişiklikler 24 saat süresince devam eder ve dünyanın gündüz tarafında ki
manyetik alan şiddeti gece tarafından en az iki kat daha fazladır 149,152,164,165,172-181
ve bu fark ekvator bölgesinde 20 katına kadar çıkmaktadır. 152,182
Bu
yönüyle yerin manyetik alanı, güneşten etkilenen ve gündüzleri daha güçlü
geceleri ise daha zayıf olan Zülkarneyn Seddi’yle birebir örtüşmektedir. Ayrıca
yapılan araştırmalar, Zülkarneyn Seddi gibi, yerin manyetik alan şiddetinin de
güneşin doğmasından sonra öğleye kadar arttığını, öğle vaktinde maksimum düzeye
ulaşan manyetik alan şiddetinin öğleden sonra tekrar azalmaya başladığını ve bu
azalmanın da gece yarısına kadar devam ettiğini göstermektedir. 164,178-181
Burada üzerinde durulması gereken önemli bir nokta da, Zülkarneyn
Seddi’nde sürekli meydana gelen ve yıkılacağı güne kadar da meydana gelecek
olan bu günlük değişikliklerin, aynı şekilde jeomanyetik alanda da meydana
gelmesidir.
Ve
şu anda söylenebilecek tek bir şey var;
“……Rabbimin sözlerini yazmak için denizler
mürekkep olsa ve bir o kadar da ilave etsek; Rabbimin sözleri tükenmeden önce
denizler tükenirdi.” (18/Kehf/109)
Evet,
Ayet-i Kerime’lerle vücut bulan ve Cenâb-ı Hakın (cc) en sevgili kulu, kâinatın
efendisi ve iki cihan serveri Hz. Muhammed Mustafa’nın (sav) o mübarek
ifadeleriyle teferruatı işlenen Zülkarneyn Seddi, doğrusunu Allah (cc) bilir
ama bu defa bilimsel araştırmalarla uyumlu, hem de her yönüyle uyumlu olarak
artık karşımızda durmaktadır. Bu nedenle daha önce yorumlanan, fakat geldiğimiz
şu aşamada yoruma fazla da ihtiyacı olmadığı görülen ve bu bilimsel verileri
bire bir karşılayan ve hatta daha fazlasını izah eden, şu Hadis-i Şerif’i
olduğu gibi sunmak, okumak ve karşısında huşu ile sükût etmek ve daha sonra
Cenâb-ı Hakka (cc) yönelerek hamd ve sena etmek, şu anda yapılabilecek en doğru
hareket olacaktır.
……Resulullah
aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Ye’cüc ve Me’cüc (seddi) her gün kazarak nihayet Güneş’in ışığını görmeye
yakın, başlarındaki kişi onlara: "Haydi dönün, kazımıza yarın devam
ederiz!" der. Allah Teâlâ hazretleri, sabah oluncaya kadar seddi eski
güçlü haline iade eder. Bu hal onların müddetleri doluncaya kadar devam edecek.
Vakit dolup da Allah onları insanların üzerine göndermek istediği zaman, aynı
şekilde yine kazacaklar, Güneş’in ışığını görecekleri gedik açılacağı zaman,
başlarındaki "haydi dönün inşaallah yarın kazmaya devam ederiz"
diyecek. Onlar da "inşallah!" diyecekler; ertesi gün gelecekler. Bu
sefer seddi bıraktıkları gibi bulacaklar. Yine kazacaklar, bu sefer insanların
üzerine çıkacaklar …….” 1,2,11,53,54
İşte
”….O,
Allah’tır. O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur……” (28/Kasas/70)
”O, gökleri ve
yeri örneksiz yaratandır. Bir işe hükmetti mi ona sadece “ol” der, o da hemen
oluverir.” (2/Bakara/117)
”O, yaratan,
yoktan var eden, şekil veren……” (59/Haşr/24)
”….gaybı da,
görünen âlemi de bilendir……” (59/Haşr/22)
Bilmeyenler,
“Allah bizimle konuşsa, ya da bize bir mucize gelse ya!” derler. Bunlardan
öncekiler de tıpkı böyle, bunların dedikleri gibi demişti…… (2/Bakara/118)
[a] Paleomanyetizma: Yerin manyetik alanının jeolojik geçmişteki davranışlarının incelenmesi
[b] Nondipol alan: Dipolsüz alan yerkürenin çekirdek-manto sınırında türbülans şeklindeki sıvı hareketleriyle oluşan alan
[c] Ana dipol alanı: Dipol alan, yerkürenin yüksek sıcaklık ve elektriksel iletkenliğe sahip sıvı dış çekirdeğinden doğar. Dipol alanın en önemli özelliği, tıpkı bir çubuk mıknatısta olduğu gibi iki kutuba sahip olmasıdır. Dipol alanın bu kutupları yerkürede kuzey ve güney manyetik kutuplar olarak yer alırlar. Dipol ve dipolsüz alanın herikisi birlikte esas yermanyetik alanını oluştururlar.
[d] Güneş lekeleri: Güneş yüzeyi üzerinde yoğunlaşan manyetik alanlardır. Bu bölgeler güneş üzerinde siyah lekeler gibi görülürler ve orta büyüklükte bir güneş lekesi aşağı yukarı dünya kadar büyüktür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder